Safran tadı ile...


Dua'ya açılan eller gibi...


Cinci Hamamı

Çarşı

Demir döven...

bir içim safranbolu

Gardiyan

ıssız sokak

Yörük yokuşu

Yörük yokuşu 2

çirkin ördek yavrusu

Alman Pastası Tarifi



Alman Pastası


Keki için;
2 adet yumurta
1,5 çay bardağı şeker1 çay bardağı yoğurt
3,5 çay bardağı un
125 gr margarin
1 paket kabartma tozu

Kreması için;
Yarım kg süt
3 yemek kaşığı un
1 çay bardağı şeker
1 adet yumurta
1 yemek kaşığı margarin
1 paket vanilya

Hazırlanışı;

İlk olarak keki hazırlamalıyız. Bu nedenle derince bir kapta 2 adet yumurta ile 1,5 çay bardağı şekeri beyazlaşana kadar çırpın. Daha sonrakalan malzemeleri yani yoğurt, un, erimiş margarini, kabartma tozunu ekleyerek kekin hamurunu oluşturun. Hamuru yağlamış olduğunuz tepsiye dökün. Tepsinin çapı yaklaşık 25 cm genişliğinde olsun. Hamurumuzun miktarı çok değil o nedenle büyük bir tepsiye koymayın. Keki 160 derecede önceden ısıtılmış fırında üzeri pembeleşinceye kadar pişirin. Kek piştikten sonra fırından çıkararak soğumaya bırakın ve bu arada kremasını hazırlayın.

Krema için yukarıda belirtilen malzemeleri bir tencereye ekleyerek koyulaşana kadar karıştırarak pişirin. Krema hazır olduğunda kekinizi ortadan ikiye bölün, Keklerin arasına tüm kremayı dökün ve eşit olarak yayın. Kekin üst kısmını kapatın ve en üstüne pudra şekeri serpin. Soğuduktan sonra servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun..

Valencia

Valencia Oceonagrafic

Valencia Yolu
Barcelona’da ki hayal kırıklığımızı gidermek için küçük bir umutla atıyoruz kendimizi yollara. Daha Valencia’ya varmadan yine İspanya canımızı acıtıyor. Geçen sene Fransa sahillerinde dolaşırken Cannes’dan Nice, Nice’ten Monte Carlo’ya, Monte Carlo’dan İtalya San Remo’ya kadar kullandığımız otoyollar bu kadar üzmemişti bizi. Yol boyu gişelerden geçip para ödemiştik ama en fazla 3 €… Hak veriyorum Barcelona çıkışında tüneller var 6 € civarı para ödüyorsunuz ama değiyor, çünkü eğer para vermeden gitmek isterseniz Antalya’dan Ölüdeniz’e sahil yolunu kullanarak arabayla gidenler bilirler, daracık gidiş geliş dağların eteklerinde, aşağısı deniz yukarısı dağ, tabiri caizse arabanın arkası toparlanmadan bi sağa sola döne döne dolanıyorsunuz. Neyse orası hak getire de, Tarragona civarında bir gişeden bilet alıyoruz, çıkış yerinde ödeyeceğiniz para ise sürpriz J Ama unutmayın Tarragona’ya gelene kadar bir iki gişe daha var bozuklukları hazırlayın. Gişelerde “Manuel” tabelası olan gişelere yönelin, gişelerde para almayı bekleyenler var. Fransa’da böyle değil, ya kredi kartı, ya bizdeki ogs-kgs sistemleri, yada bozuk para makineleriyle geçiş yapıyorsunuz. İspanya’da para almayı bekleyen gişe görevlileri var. Strese gerek yok kimsenin acelesi olmadığı için paranızı ödeyebilirsiniz sakin sakin. Hatta Türkçe söylenebilirsiniz çok eğlenceli oluyor, en azından içinizi dökebiliyorsunuz. Geldik Valencia çıkışına, gişeye yaklaştık görevliye bileti uzattık, ücret ekranın da 25.75 € yazdı. Evet şaka değil yaklaşık 200 km kadar kullandığımız yol için 25€ ödedik. Tövbe ettim dönüşte kapadım GPS’in paralı yol tercihini. Otopark ve yol parası İspanya’da tuzlu oldu.


Oceonagrafic

Valencia daha şirin geldi gözümüze. Yine meydanını bulduk hemen. Zaten protestocular çadırlarını kurmuşlar buraya da. Aracı yine yer altı otoparkına park edip, turist info buluyoruz. Elimize alıp haritayı, düşüyoruz yollara. Görülecek yerlerin başında Plaça de Reina var. Sol tarafından daracık sokaklara girip ilerliyoruz. Hediyelik eşya dükkânları, yelpazeler, turistler, Ara sokaklardan meydan da görünen Bazilikaya doğru ilerliyoruz. Sokaklar çok şirin İtalya’yı andırdı bana. Sağınızda bazilika görünürken yine güzel bir meydana çıkıyorsunuz. Varsa eğer ilginizi çeken başka bir yer haritada yürüyerek gidin görün, görmedik demeyin.






Ben gitmeden önce Hemisferic ve Oceonagrafic’i araştırdığım için hemen o bölgeye gitmek istedim. Valencia’nın içinde zaten çok yakındı az önce gezdiğimiz yerlere. Ana girişini bulup arabayı park ediyoruz. Şaşırıyoruz yer bulursanız o cadde üzerinde park ücreti yok. Ama arkasında ki büyük cadde de ücretli ona göre. Emin olun buraya kadar geldiğinize ve giriş ücreti kişi başı 24€ ödediğinize değecek şeyleri izlemeye ve resimlemeye koyulun. 3 yada 4 saat sürebilir gezinin şanslıysanız yunus gösterisine denk gelirsiniz. Hayatınız boyunca göremeyeceğiniz ve bazılarını da görmemeyi dileyeceğiniz deniz canlılarını göreceksiniz. Bebek denizatından, köpek balıklarına, fok balıklarından penguenlere kadar aklınıza gelen gelmeyen bütün okyanus canlıları var. Denizanalarının çeşitlerini bile görebilirsiniz. Beni en çok etkileyen Denizatı oldu, ben sadece çizgi filmlerde görebileceğimi düşündüğüm bu türü hayranlıkla o küçücük akvaryumda dakikalarca izledim. Denizatı, yılan iğnesinin de dahil olduğu Syngnathidae familyasından Hippocampus cinsine ait olan balıklardır. Tüm dünyada ılıman ve tropikal sularda bulunurlar. Denizatların boyutları 16 milimetre ile (yakın zamanda keşfedilen Hippocampus denise) 35 santimetre arasında değişen türleri bulunur. Denizatı ve yılaniğnesi türleri erkek hamileliğinin görüldüğü tek türler olarak bilinmektedirler.

Resimler size daha iyi anlatacaktır bundan eminim. Tam bir gününüzü ayırabilirsiniz Valencia’ya. Dönüş yolunda gün ağarmadan yola koyulursanız Valencia’dan Barcelona’ya kadar olan sahilleri yani Costa Durada’ya dolaşın hatta denize girin derim. Yemek Valencia’da da sorun değil tapas barlardan birine girebilir ya da Mc yiyebilirsiniz.


Gezilecek yerler

Mercado central (çarşı)
Oceanografic (akvaryum)
Seu katedrali
La lonja de la seda
Plaza ayuntamiento (belediye meydanı)
Parque natural de la abufera (milli park)
Palau de les arts reina sofia (tiyatro)
Mercado de rufaza (sokak pazarı)
Jardin zoologico (hayvanat bahçesi)
Barrio del carmen (semt)
Mercado colon (Pazar)
Iglesia de san juan de la cruz (kilise)
La estrella (tiyatro)
Plaza del mercado (şehir meydanı)
Plaza de manises (eski şehir meydanı)
Torres de quart ve torres de serranos (tarihi kuleler)



Müzeler

Ciudad de las artes y las ciencias (şehir müzesi) www.cac.es
El museo de bellas artes de valencia san pio v (güzel sanatlar müzesi) www.museobellasartesvalencia.gva.es

El machistre www.elmachistre.es
Museo del gremio de artistas falleros www.gremiodeartistasfalleros.com/museo.html
Instituto valencia d’arte modern (modern sanat müzesi) www.ivam.es

Museo de historia de valencia (tarih müzesi) www.mhv.com.es
Museo nacionale de ceramica (seramik müzesi) www.mnceramica.mcu.es

Ömer Faruk EREN
Valencia 2011


Quantas Havayolları – Gerçek Hikaye


Pilotlar her uçuştan sonra, uçuş sırasında karşılaştıkları ve tamir edilmesi ya da ayarlanması gereken sorunları tamir bakım personeline bildirmek için bir form doldurur.

Pilotların doldurduğu bu formları daha sonra tamir bakımcılar okur ve sorunları giderir. Sonra da formun alt kısmına gerçekleştirilen düzeltici faaliyeti yazarlar ve pilotlar bir sonraki uçuştan önce bu formları ve tamircilerin notlarını okur.

Yer personelinin ve tamir bakim personelinin espri anlayışı olmadığını söylememek gerekir. Aşağıda QUANTAS pilotlarının gerçek arıza ve şikayet bildirimleri ve tamir bakım mühendislerinin tamir sonrası cevapları yer almaktadır.

Bu arada, Quantas havayolları kurulduğu günden bugüne dek hiç kaza geçirmemiş tek büyük havayolu şirketidir.

P = Pilotun arıza bildirimi.

S = Tamir bakımcının tamir sonrası notu.

P: Sol iç tekerleğin kısmen değiştirilmesinde fayda var.

S: Sol iç tekerlek kısmen değiştirildi.

P: Test uçuşu OK, fakat otomatik iniş biraz sert.
S: Bu uçakta otomatik iniş sistemi yok.


P: Kokpitte bir şey gevşemiş. 
S: Kokpitte bir şey sıkıştırıldı.


P: Ön camda ölü böcek var.
S: Canlı böcek sipariş edildi.

P: Otomatik pilotu sabit yükseklikte uçuşa ayarlayınca dakikada 100metre alçalıyor.
S: Böyle bir problem gözlenmedi. (uçak yerdeyken test edilmiş)

P: Sağ tekerlek hidroliğinde yağ kaçağı olduğunu gösteren bir yağ birikintisi var.
S: Yağ birikintisi temizlendi.

P: DME'nin volümü inanılmayacak kadar yüksek.
S: DME'nin volümü inanılabilir seviyeye ayarlandı.

P: Gaz manivelası kilitleri kapatılınca manivela yerinden oynamıyor.
S: Kilitler zaten o işe yarar.


P: IFF çalışmıyor.
S: IFF, OFF konumundayken asla çalışmaz.


P: Sanırım camda çatlak var.
S: Sanırım haklısın.

P: 3 numaralı motor kayıp.
S: Biraz araştırınca motorun sağ kanatta takılı olduğu anlaşıldı.


P: Lövyeyi ileri itince uçak saçmalıyor.
S: Kendine çeki düzen vermesi, doğru dürüst uçması ve ciddi olması için uçağa ihtar verildi.

P: Radardan mırıltılar geliyor.
S: Radar havlaması için yeniden programlandı.

P: Kokpitte fare var.
S: Kedi uninstall edildi.
 
 
 

Barcelona Outlet

Barcelona Outlet - La Roca Village www.larocavillage.com

La Roca Village
Barcelona'dan yarım saatlik mesafede bulunan bu outlet birbirinden ünlü markaların mağazalarına ev sahipliği yapıyor ve fiyatlar tatmin edici düzeyde. Eğer yolunuz düşerse ki eğer vaktiniz varsa mutlaka uğrayın. Keyifli alışverişler...

La Roca Village ve ben...


Mağaza listesi için outlet merkezinin resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Tommy Hilfiger'dan CK'e bir çok ünlü markanın mağazasını gezebilirsiniz. Bu outlet merkezine tam gün olmasa bile yarım günden fazla zaman ayırmanız gerekebilir. Daha önceleri Amerika'ya alışveriş için gidenleriniz varsa konsept çok tanıdık gelecektir. İstanbul'da bulunan Viaport alışveriş merkezine benziyor da diyebiliriz. Bunun yanısıra Barcelona'da alışveriş yapabileceğiniz tek yer desem yeridir. :)

La Roca Outlet shopping center

Barcelona Hakkında daha detaylı bilgi için;
barcelonagezirehberi.blogspot.com
Ömer Faruk EREN
Barcelona 2011

Park Guell

Park Güell - Gaudi Müzesi

Barselona görülecek yerler arasında en önemli yere sahip Park Güell, Barselona'ya gelince acaba nerde? diye soracağınız ilk yer olacaktır.

Park Güell ve Gaudi Müzesi
Öncelikle şunu belirtelim Gaudi müzesinin abartılacak bir yanı yok... Fakat Barcelona'ya panaromik bakabileceğiniz Park Güll zaten açık hava müzesi gibi.

Park Güell ve ben
1900-1914 tarihleri arasında, Güell ailesinin soyluluk göstergesi olarak yaptırılmıştır. Park, 1923'ten sonra halka açılmıştır. Ana girişte taştan yapılmış, mantarları anımsatan kubbe biçimli çatıları olan iki yapı bulunuyor. Yapıların birinde ilginç bir kule var. Park alanındaki yapıların çoğu, canlı renkleri içeren seramik parçaların bir araya getirilmesiyle yapılan mozaikle kaplı. Parkın girişindeki merdivenli yol, sütunlarla süslenmiş büyük meydana kadar uzanıyor. Büyük meydan, aslında Barcelona'yı ve denizi gören çok güzel bir balkon. Burada dalga görünümünde, mozaik kaplı banklar bulunuyor. Meydan, kültürel ve toplumsal etkinliklerin gerçekleştirildiği bir alan olarak kullanılmış. Park, meydan merkezde kalacak biçimde tasarlamış. Büyük bir ağ oluşturan kıvrımlı patikalar, yürüyüş sırasında doğayı sevmek ve Gaudi'nin sanatını anlamak için olağanüstü yerler. Arabayla gidecek olanlar için küçük bir hatırlatma, park sorunu yok... Katalunya’da da yaşanan, sanayi devrimi ile çok büyük maddi kazanımlar elde etmiş bir kişi olan Kont Eusebi Güell; gücünü simgeleyecek ve örnekleri İngiltere’de çok olan bir “şehir parkı” tasarlaması için Gaudi ‘ye başvurduğunda yıl 1900 idi. Gaudi bu araziyi; her biri 1.000-2.000 m2 lik topoğrafyaya uyarlı 60 parsele ayırmış, ve biri arazi sahiplerinden Trias ailesi için diğeri de, 1906′da kendisi tarafından satın alınan ve bugün Gaudi Müzesi olan bina dışında sadece peyzaj düzenlemesi olarak bu parkı tasarlamıştır. Kont bu alanda varlıklılar için malikaneler yapmayı düşünür ve Gaudi’ye de bu nedenle gider. Ancak buradan konut almak isteyen çıkmayınca Eusebi Güell projenin park olmasına karar verir. Parc Güell ‘in tasarımı sırasında arazi içinde bulunan Muntaner de Dalt ile Muntanya Pelada alanları Gaudi’yi çok uğraştır. Çünkü burası adını hak edecek kadar çorak ve dik bir yamaçdır. Sadece yabani otlar, çalılıklar ve birkaç keçiboynuzu ağacı dışında bitki dokusu neredeyse yoktur. Gaudí bu veri üzerine, “doğayla uzlaşmayı” seçer, daha az su ve bakım isteyen Akdeniz bitkilerini temel alan bir yerel bitki dokusu ile peyzajını oluşturur.

Gaudi Müzesi
Park Güell'in üzerinde bulunan toprak meydan da kalabalık ve eğlence eksik olmuyor. Sokak gösterileri ile park eğlenceli bir hal almış. Koşturan elemanlar görürseniz korkmayın parkın etrafında ki seyyar satıcıları polis kovalıyordur. Onun dışında gerçekten muazzam ve farklı bir atmosfere sahip olan Park Güell şehrin karmaşasından uzaklaşıp Barcelona'yı seyretmenin hazzını yaşatacaktır.



Park Güell ve Eğlence
Barcelona'da kesinlikle ziyaret etmeniz gereken bir yer burası, birçok tur şirketinin Barcelona başlığı altında ki yayınlarından hatırlayacağınız renkli seramikler eşliğinde ki Barcelona manzarası buraya aittir. Ama bitmedi Gaudi bu şehri tamamen ele geçirmiş. Şehrin bir kaç farklı noktasında yaptığı binalar ve en meşhuru ise bitmeyen kilise olarak anılan La Sagrada Familia ile gözleriniz kamaşacak

Barcelona'da Görülmesi Gereken Yerler

Barcelona'da görülmesi gereken birçok yer var. Acele etmenize gerek yok hepsini görebilcek zamanınız var. Verin arkanızı limanda ki Kristof Kolomb Heykeli'ne önünüz La Rampla Caddesi zaten, çok hafif yokuş ama farkına varmazsınız zaten. Daha farkına varamadın biter cadde ve Catalunya Meydanı'na çıkmışsınız. Meydanı solunuza alın yada direk ortasına dalın hafif sağ yaparsanız Passeig de Garcia'ya ulaşırsınız, cadde başlamadan sağınızda bir alışveriş merkezi, altınız otopark ve metro. Passeig de Garcia üzerinde yürürken sağa kıvrılırsanız Sagra da Familia Katedarali'ne ulaşırsınız ama çok yürüdük ayaklarımız ağrıdı diye kulaklarımı çınlatmayın. En iyisi taksiye binin yorulduğunuz noktada Passeig de Garcia üzerinde binerseniz 5 € falan yazar taksimetre. Heryerde okuyacaksınız Barri Gotik diye, neresi diye düşünmeyin kısaca gezdiğiniz bütün yerler Gotik, şaka bir yana La Rampla'nın da içinde bulunduğu Sagra da Familia Kilisesi'ni de içine alan bölge Barri Gotik olarak adlandırılıyor.

Önce ben size sıralayayım görülmesi gereken yerleri Barcelona'da;

- Park Guell (Gaudi'nin tasarladığı park)
- Templo Expiatorio de la Sagrada Familia (Sagra da Familia - Bitmeyen Kilise)
- Las Ramplas Caddesi
- Barri Gotik (Eski Şehir Semti)
- Palau Reial (Kraliyet Sarayı)
- Palau de la Musica Catalana (Konser Sarayı)
- Casa Mila Ve Casa Batllo (Gaudi'nin Eseri Binalar)
- La Boqueria (Sokak Pazarı - Hal :)
- Plaça de Catalunya (Şehir Meydanı)
- Nou Camp Futbol Stadı
- L'Eixample District (Eski Şehir Bölgesi)
- Par de la Ciutadella (Park)
- Plaça Reial (Şehir Meydanı)
- Cathedral de la Seu (Katedral)
- Parc Zoologic de Barcelona (Hayvanat Bahçesi)
- Port Vell (Liman ve Eğlence Bölgesi)
- Castell de Montjuic (Kale)
- Arc de Triomf (Zafer Anıtı)
- Casa de la Ciutat (Şehir Meclis Binası)
- Passeig de Garcia (Cadde)
- Kristof Kolomp Heykeli
-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Park Güell - Gaudi Müzesi

Park Güell ve Gaudi Müzesi
Öncelikle şunu belirtelim Gaudi müzesinin abartılacak bir yanı yok... Fakat Barcelona'ya panaromik bakabileceğiniz Park Güll zaten açık hava müzesi gibi.

Park Güell ve ben
1900-1914 tarihleri arasında, Güell ailesinin soyluluk göstergesi olarak yaptırılmıştır. Park, 1923'ten sonra halka açılmıştır. Ana girişte taştan yapılmış, mantarları anımsatan kubbe biçimli çatıları olan iki yapı bulunuyor. Yapıların birinde ilginç bir kule var. Park alanındaki yapıların çoğu, canlı renkleri içeren seramik parçaların bir araya getirilmesiyle yapılan mozaikle kaplı. Parkın girişindeki merdivenli yol, sütunlarla süslenmiş büyük meydana kadar uzanıyor. Büyük meydan, aslında Barcelona'yı ve denizi gören çok güzel bir balkon. Burada dalga görünümünde, mozaik kaplı banklar bulunuyor. Meydan, kültürel ve toplumsal etkinliklerin gerçekleştirildiği bir alan olarak kullanılmış. Park, meydan merkezde kalacak biçimde tasarlamış. Büyük bir ağ oluşturan kıvrımlı patikalar, yürüyüş sırasında doğayı sevmek ve Gaudi'nin sanatını anlamak için olağanüstü yerler. Arabayla gidecek olanlar için küçük bir hatırlatma, park sorunu yok... Katalunya’da da yaşanan, sanayi devrimi ile çok büyük maddi kazanımlar elde etmiş bir kişi olan Kont Eusebi Güell; gücünü simgeleyecek ve örnekleri İngiltere’de çok olan bir “şehir parkı” tasarlaması için Gaudi ‘ye başvurduğunda yıl 1900 idi. Gaudi bu araziyi; her biri 1.000-2.000 m2 lik topoğrafyaya uyarlı 60 parsele ayırmış, ve biri arazi sahiplerinden Trias ailesi için diğeri de, 1906′da kendisi tarafından satın alınan ve bugün Gaudi Müzesi olan bina dışında sadece peyzaj düzenlemesi olarak bu parkı tasarlamıştır. Kont bu alanda varlıklılar için malikaneler yapmayı düşünür ve Gaudi’ye de bu nedenle gider. Ancak buradan konut almak isteyen çıkmayınca Eusebi Güell projenin park olmasına karar verir. Parc Güell ‘in tasarımı sırasında arazi içinde bulunan Muntaner de Dalt ile Muntanya Pelada alanları Gaudi’yi çok uğraştır. Çünkü burası adını hak edecek kadar çorak ve dik bir yamaçdır. Sadece yabani otlar, çalılıklar ve birkaç keçiboynuzu ağacı dışında bitki dokusu neredeyse yoktur. Gaudí bu veri üzerine, “doğayla uzlaşmayı” seçer, daha az su ve bakım isteyen Akdeniz bitkilerini temel alan bir yerel bitki dokusu ile peyzajını oluşturur.

Gaudi Müzesi
Park Güell'in üzerinde bulunan toprak meydan da kalabalık ve eğlence eksik olmuyor. Sokak gösterileri ile park eğlenceli bir hal almış. Koşturan elemanlar görürseniz korkmayın parkın etrafında ki seyyar satıcıları polis kovalıyordur. Onun dışında gerçekten muazzam ve farklı bir atmosfere sahip olan Park Güell şehrin karmaşasından uzaklaşıp Barcelona'yı seyretmenin hazzını yaşatacaktır.



Park Güell ve Eğlence
Barcelona'da kesinlikle ziyaret etmeniz gereken bir yer burası, birçok tur şirketinin Barcelona başlığı altında ki yayınlarından hatırlayacağınız renkli seramikler eşliğinde ki Barcelona manzarası buraya aittir. Ama bitmedi Gaudi bu şehri tamamen ele geçirmiş. Şehrin bir kaç farklı noktasında yaptığı binalar ve en meşhuru ise bitmeyen kilise olarak anılan La Sagrada Familia ile gözleriniz kamaşacak.





La Sagrada Familia - Bitmeyen Kilise




La Sagrada Familia
Nereden başlasam Barcelona'nın simgelerinden biri olmuş La Sagrada Familia nam-ı diğer Bitmeyen Kiliseyi anlatmaya. Şunu belirtmeliyim fotoğraf karelerine sığdırmak zor bu mabedi. Gaudi sağolsun başlatmış ama bir türlü bitmemiş. La Sagrada Familia Kutsal Aile anlamına gelmektedir. Gaudi'nin ölümünün 100. yılında tamamlanması planlanmış bu kilisenin, sorup durmayın ona buna ne zaman biter diye rezil olmayın. Ayrıca bitmesi önemli değil çünkü bu şantiye kilise turist mıknatısı gibi... Ayrıntıya girmeden anlatayım; Villar usta var zamanında yaşamış bu Villar bizim Gaudi'nin ustası. 1881 Yılında yapımına karar verilen kilise işi tabi ki Villar'a verilir ama Villar bu işin altından kalkamaz ve hesaplama hatalarından kaynaklı anlaşmazlıklardan dolayı kiliseyi tamamlama görevi Gaudi'ye verilir. Gaudi bu kilise için "açık bir dini kitap" olarak adlandırır ve gotik mimarisi ile kiliseye girişir. Gaudi şehirde yaptığı bütün yapılardan elde ettiği geliri bu kilise için harcamıştır ki bitti bitecek derken Gaudi tramvay kazasında ebedi dünyaya göçer ve kilise daha sonraları yaşanan parasızlık nedeniyle inşaat ilerleyemez. Tekrar başlanan inşaat 1975 yılında İspanya İç Svaşı'nın çıkması ile saldırıya uğrar, kiliseye birşey olmaz olmaz da atölyede bulunan bütün çizimler harap olur. İşte kısaca böyle giriş 8 € çantalara dikkat.


Sagrada Familia
1882 yılında halkın yardımlarıyla yapımına başlanan mimarinin bitmemesinin nedeni hala sembolik olarak halkın yardımlarıyla yapımına devam edilmesi ve Gaudi'nin karmaşık mimari tarzının çözülmesinin güçlüğüdür.Ayrıca binanın çizimlerinin ve ilk yapım yöntemlerinin de 19.yüzyıldan kalması nedeniyle günümüz teknolojisine uyarlanması da bir başka zorluktur. Ayrıca belirteyim Catalunya Meydanı'ndan yada La Rampla'dan buraya yürümeye kalkmayın, boşuna ayaklarınız ağrımasın.



Nou Camp Futbol Stadı - Barcelona FC Stadyumu

Nou Camp
İspanya'nın Barcelona şehrinde bulunan Nou Camp futbol stadı, 100.000 seyirci kapasitesi ile Avrupa'nın en büyük stadyumudur. Tüm dünyada Nou Camp olarak bilinsede resmi adı FC Barcelona Stadı'dır. Stad aynı zamanda bir futbol müzesi, bunun yanı sıra soyunma odalarını, basın tribünü, yedek klubesi, soyunma odalarını falanda gezebiliyorsunuz.




Stadyum, tarihte birçok önemli olaya ev sahipliği yapmıştır. 1982 FIFA Dünya Kupası için kapasitesi 125.000'e çıkartılmıştır. Daha sonra UEFA'nın kuralları gereği kapasitesi düşürüldü. 2010 yılında son bulan çalışmalar sonucu kapasitesi 100.000'e çıkarılmış, koltuklar yenilenmiş ve stadyumun üstü kapatılmıştır. Müzeye ve stada giriş ücreti 19 € eğer isterseniz Türkçe dil desteğininde olduğu sesli guide kiralayabilirsiniz.

Nou Camp yedek kulübesi



Casa Batllo ve Casa Mila - Gaudi Eseri Yapılar

Barcelona'da Gaudi'nin eserlerini heryerde görmek mümkün. Bunlardan en önemlisi Passeig de Garcia caddesi üzerinde bulunan Casa Batllo... “Casa dels ossos” (kemikler apartmanı) için kurulabilecek tek tartışmasız cümle: “ustanın tamamen bitirdiği tek işidir…” olmalı.19. yüzyılın başında, Barselona’da hızla varlıklılaşanlardan birisi de Josep Batlló i Casanovas idi. O da Kont Güell gibi bir tekstil fabrikatörüydü. Ve servetini arttırmak için sürekli arayışlar içindeydi. Batlló 1900 yılında Barselona’nın gözde caddesi, Passeig de Gràcia üzerinde bulunan ve 1875-1877 yılları arasında yapılmış olan 43 numaralı evi satın aldı. Amacı bu binayı yıkarak yeni bir bina yapmak ve bunu da kiraya vermekti.

Casa Batllo

Casa Mila

Casa Milà, Katalonya'nın idarî merkezi Barselona şehrinin Eixample semtinde Passeig de Garcia caddesinde bulunan ve 1906 - 1910 yıllları arasında Antoni Gaudí tarafindan tasarlanıp inşa edilen bina. La Pedrera (Taş ocağı) lakabıyla da bilinmektedir. Sonuç olarak Passeid de Garcia üzerinde dolaşırken bu yapıları etrafında ki kalabalıktan tanıyacaksınız.


Montjuic Tepesi

Montjuic Tepesi

Barcelona'yı panaromik izleyebileceğiniz ve liman bölgesinden teleferik ile de ulaşabileceğiniz müthiş bir park. Şehrin hem içinde bir o kadar da uzağındasınız. Buradan Sagrada Familia, liman bölgesi ve bütün şehir görülebiliyor. Barcelona'nın güzel resimlerini çekebileceğiniz bi noktası. Araba kiralamış olanlar için yine belirtelim otopark sorunu yok, ulaşım çok kolay buraya. Teleferik ile gidiş dönüş 9 €.

Montjuic'ten liman

Montjuic üzerinde bulunan ve Barselona’nın en güzel gezi noktalarından olan Poble Espanyol‘a giderek de Montjuic Tepesi’nin keyfine varabilirsiniz. Poble Espanyol dışında Fundacio Joan Miro Müzesini, ve Anella Olympica’yı (Olimpiyat köyü) de bölgeye yakın konumdadır. İyi seyirler size...


Tibidabo ve Sagrat Cor

Tibidabo ve Sagrat Cor

Tibidabo Dağı otopark :)
Barcelona'nın sırtını yasladığı Tibidabo Dağı'na bir yolculuk yapalım dedik. Tibidabo, Barselona’ya 512 metre yükseklikten bakan bir tepe. Arabamız ile virajlı yollardan ulaştık doruğa. Doruk ta Tidabo eğlence parkı bulunmakta bu ayrıntıyı hemen berliteyim yamaca kurulmuş adrenalin dolu bir roller coester sizi bekliyor. Neys dönemlim dağın zirvesine. Otopark mevcut zirve noktada ücretli ama olsun sorun yok. Diğer bir ılaşım aracı ise dünyanın heryerinde en sevdiğim ulaşım aracaı olan hop on hop off open bus turları. Bu turist otobüslerinin rotasında bulunuyor burası. Tabiki sadece dağı görmeye ve panaromik Barcelona'ya bakmak için çıkmadık zirvelere, üzerinde devasa büyüklükte bir İsa heykeli olan kilise var adı Sagrat Cor.. . Şehrin en yüksek noktası sanırım. Nostaljik tramvay ve fünikülerle en zirveye kiliseye çıkabilirsiniz. Burası da bence Barcelona'da görülmesi gereken yerlerden biri.



La Ramplas - Bizde ki İstiklal Caddesi :)

La Rampla
Burası ile ilgli fazla şey anlatmaya gerek yok zaten. Barcelona'nın kalbinin attığı, 2,5 km uzunluğunda çoğunluğu trafiğe kapalı, yani sağdan ve soldan araçların geçebildiği ortası kapalı bir cadde. Ne saçma bir tanımlama oldu ama gidince göreceksiniz zaten. Cadde üzerinde hediyelik eşya dükkanları, sokak ressamları, çiçekçiler, cafe ve barlar, dondurmacılar, sokak dansçıları ve bolca turist var. Barcelona gezinizin çoğunluğu bu cadde üzerinde geçeceği için fazla söze gerek yok gidip yaşayın. Sokak aralarında dolaşın bol bol. Caddenin yukarı kısmı Catalunya Meydanı'na, aşağı kısmı ise limana Kristof Colomb heykeline çıkıyor.


Kristof Kolomb Heykeli

Kristof Kolomb Heykeli
Port Vell'in önünde La Rampla Caddesi'nin başlangıcında bulunur. Maremagnum alışveriş merkezi ve Barcelona Akvaryumu'na giderken etrafında dolaşacaksınız. İngilizce Cololmbus Monument olarak bilinen 60 metre uzunluğa sahip Kristof Kolomb Heykeli 1888 yılında Barselona’da gerçekleşen Uluslararası Barselona Fuarına özel olarak yapılmıştır. Heykelin konumu özel olarak seçilmiş ve Krsitoft Kolomb’un Amerika yolculuğundan döndüğünde ilk varış noktası olan şu an ki konuma yapılmıştır.



La Boqueria - Pazar, bi nebze Hal :)

Mercat de Sant Josep de la Boqueria

Barcelona'nın en işlek caddesi olan La Rampla üzerinde bulunan La Boqueria, semt pazarı görülmesi gereken yerler arasındadır. Mutlaka uğramalısınız ve her çeşit meyve, sebze ve deniz mahsulune bakmalısınız. Bakmakla kalmayıp satın alabilirsiniz :) Mısır Çarşısı'nı da andırır aslında burası, çünkü sadece meyve sebze değil şekerleme, çikolata gibi ürünleride bulabilirsiniz. Tropikal meyvelerden oluşan bir tabak alıp elinize yürümeye devam.

Tropikal Manav (Robinson amca)



Plaça de Catalunya - Katalunya Meydanı


Plaça de Catalunya
Katalunya Meydanı La Rampla'nın başlangıcında yer alır. Kafanız karıştı biliyorum Kristof Kolomb Heykeli'de başlangıcındaydı. İşte siz anladınız bi ucu Kristof Kolomb bir ucu Katalunya Meydanı. Barcelona'nın en merkezi meydanı olan Katalunya Meydanı sürekli gösterilere ve göstericelere ev sahipliği yapar. Avrupa insanı bu işi gücü yok çadır kurup orada burada bişileri eleştiriyor işte. Neyse, Katalunya Meyda'nında resimde görülen arka planda ki bina bir alışveriş merkezi, zahmet olmazsa Barcelona Alışveriş bölümünden adına bakıverirsiniz. Bu alışveriş merkezi bizim Boyner misali, içerisinde her markayı ve ürünü barındıran bi yer, gezmesi keyifli duyrulur. Konudan sapmayalım bölüm başka. Katalunya Meydanı'nın altında otopark ve Metro hattı bulunuyor. Kısacası Passeig de Garcia ve La Rampla caddelerinin buluşma noktası olan bu meydan görülmesi gereken olmasa da zorunlu görülecek ve geçilecek bir meydan.



Evet geldik bu bölümünde sonuna, Barcelona ilk başta biraz hayal kırıklığı gibi görünebilir ama bütün şehri gezebilir ve müziğini duyabilirseniz hoşunuza gidecektir. İyi tatiller dilerim, dönünce eklemek istediğiniz bir şey olursa lütfen yorum bırakın...


Ömer Faruk EREN
Barcelona 2011