Belçika - Çikolata ve Elmas

BRÜKSEL ve ANTWERP

Atomium
Brüksel denilince akla hemen Avrupa Birliği gelir insanların aklına. Aklına lahana gelen bir kısım da vardır mutlaka. Gezip görenlerin birçoğu Mannaken Pis’i ve Leonadias çikolatalarını gülümseyerek hatırlar. Büyük bir heyecanla kalabalığın yarılarak geçildiği dar sokaklar ve “aaaa bu küçücük şey mi?” dedirten işeyen çocuk heykeli. Garibimi çeşitli etkinlik zamanlarında yıl boyu kılıktan kılığa da sokarlar ama çoğunlukla çıplak bırakırlar. En çok hoşunuza gidecek olan vitrinlerde ki çikolatadan yapılmış heykeli olacaktır. Hikâyesi ilginçtir; 14 yy.da şehri çevreleyen duvarların yakınına bomba düşer ve bizim ufaklık üzerine işeyerek bombayı etkisiz hale getirir J. Bu işeme olayı, bir şehrin turizmini nasıl da etkiliyor?


Mannaken Pis - İşeyen Çocuk Çikolatası
Grand Palace’a yolunuz düşer sonra. Koca meydan ve çevresinde ki sokaklar buram buram waffle kokar. Meydan da ki ressamlardan duvarınıza sanatı taşımak adına satın almalısınız. Meydan da yemek yerken ya da bir şeyler içerken tarihin rüzgârına kapılmak harika. Hepsi birbirinden lezzetli görünen wafflecılarda hangisinden alsak diye telaşlanmak ayrı bir zevk. Leonadias çikolatası ise övgülerini sonuna kadar hak ediyor.

Grand Palace
Atomium’a gelince ise sanki bambaşka bir Brüksel var orada. Etrafı yemyeşil ve sonbahar ayında yere dökülen yapraklarla ortaya çıkan manzara görmeye değer. 1958 yılında EXPO fuarı için yapılmış, altı ay kalması beklenirken şehrin sembollerinden biri haline gelmiş. Ayrıca nüfusun çoğunluğu Fransızca konuşuyor.

Leonidas
Antwerp ise elmas işçiliğinin merkezi keyifli bir şehir. Dünya elmas üretiminin %70’i burada yapılıyormuş. Altın saatlerle bezeli ve 1351 yılından beri hala tamamlanamayan Meryem Ana Katedrali en güzel gotik tarzda yapılmış kilisesi sayılıyormuş. Antwerp “Kesik El” anlamındaymış. Heykeli bile var kahramanımızın, elini kesip kanala atmış ve ölümsüzleşmiş J. İki katlı dev atlı faytonlar şehri diyorum ben bu şehre. Tarihi öneme sahip 3–5 kişiliği var onlar da meydanlarda heykel olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa’nın en büyük 2. , dünyanın 5. Büyük limanına ev sahipliği yapıyor.

İki Katlı Fayton
Resmiyet dolu sokak ve caddelerinden anlatılabilecek çok şey olabilir, fakat Avrupa’nın enerjisini yakalayamadığını düşündüğümden fazla edebi anlatımlar yapamıyor, ülkeme geri dönüyorum.

Ömer Faruk EREN
Brüksel 2009

1 yorum:

  1. Neyi övdüğünüzü dahi bilmiyorsunuz bu insanlar Afrika’daki insanları köleleştirip kakaoyu az topladığı için ellerini kesecek kadar alçaklar ve siz bu tarihi bilmeden gidip oradaki insanları oradaki halkı oradaki sistemi övüyor olmanız ne kadar bilinçsiz olduğunuz ortaya koyuyor bir konuyu anlatmadan önce araştırmanızı tavsiye ederim

    YanıtlaSil