New York - Uyumayan Şehir

http://newyorkgezirehberi.blogspot.com/


"Yarın geride kalan ömrümüzün ilk günüdür..."
Abraham Lincoln



Manhattan Yolu
Yeşilliklere doğru at adımını, gökdelenlerin arasında ağaçların içine doğru… alabildiğine uzanan çimlerde koşturan köpekleri, babalarıyla beysbol oynayan çocukları,güneşlenerek kitap okuyanları, sokak ressamları, kız arkadaşı ile çimlere oturup atıştıranları ile dünyanın en hareketli şehrinin ortasında şehirden kilometrelerce uzaklaşabildiğiniz Central Park… Tek bir duvar ayıran koca şehri bu büyülü ortamdan. Yok yok abartmıyorum, Penn Station merdivenlerinden çıkmaya başlarken kalabalığın uğultusu karşılıyor sizi, Madison Square Garden’da yükselen şampiyon boksörlerin çığlığı ile başlıyor macera… On on beş dakika yürüdükten sonra omuzlarınıza değen insanlardan kalabalığı hissetmeye başlıyorsunuz ve karşınıza çıkan devasa reklam boardları başınızı döndürmeye yetiyor.
Geceyi gündüze çeviren lcd ekranlar, patlayan flaşlar, kalabalık… Zaman kavramınıunutturan bir yer burası gerçekten. Evet Times Square’dan bahsediyorum. Uyumayan şehrin uyumayan meydanı… Hiç sıkıcı gelmiyor dev lcd ekranlarda aynıreklamları izlemek, her seferinde farklı geliyor size.
Ambulans sesleri eşliğinde yürümek Manhattan sokaklarında, sanki bir film setindeymişgibi. Her sokağa her caddeye girdiğiniz de “ben burayı bir film sahnesinden hatırlıyorum.” Hissi uyandıran şehir. Bambaşka bir Amerika macerasına hazır olun, sırt çantanızı atın omzunuza hadi tabana kuvvet…

Nypd Officer :)

Manhattan’ıgezmek için güzel bir plan yapmalısınız. Nereye, Nasıl ve Ne zaman başlıklarıaltında belirleyeceğiniz yol haritası çizerseniz, bir New York’lu turist olabilirsiniz. Öncelikle gezilecek yerleri sıralayalım;
- Times Square
- Madison Square Garden
- Empire State
- Central Park
- Financial District (Wall St. ve World Trade Center)
- Little Italy
- Chinatown
- Rockefeller Center
- Brooklyn Bridge
- Statue of Liberty (Özgürlük Heykeli)
- Yankees Stadium
Araba Kiralayanlar İçin;
Manhattan dışında bir yerlerde konaklıyorsanız, ulaşım çok rahat olacaktır. Benim gibi araba kiralayanlar için park sorun değil, fakat İstanbul trafiğini size özletebilir. Bu nedenle aracınızı otelin otoparkında bırakın ve tren istasyonuna ulaşın, tren sizi şehrin göbeğine götürecektir. Jfk’dan aracınızıkiralıyorsanız, çıkış saatiniz çok önemli, eğer iş çıkış saatine denk geliyorsa Manhattan hattından gitmeyin. Bu durumda tabi ki otelinizi lokasyonu çok önemli. Newark bölgesinde kalıyorsanız bu hattı kullanabilirsiniz. Jfk’dan çıkınca karşınıza Airtrain adı verilen terminaller arasında sürekli ring yapan ve araç kiralama bölgesi olan Jamaica’ya ulaşabilirsiniz. Küçük bir tavsiye ben ABD seyahatlerimde aracımı her zaman Dollar’dan kiralıyorum. Bunun nedenlerinden biri diğer şirketlere göre fiyat avantajı, yerli firma olması… Üyelik başvurusu ile sahip olduğum Dollar Express kartı ile kiralama için sıra beklemiyorum ve işlemlerim daha hızlı gerçekleşiyor. www.dollar.com

Manhattan
Kazalar ve hırsızlık için sigortamızı yaptırdıktan sonra güvenle yola çıkabiliriz. Daha önce Amerika’da araç kullanmadıysanız daha dikkatli davranmalısınız. Şahsen yurtdışı seyahatlerimde beni en çok heyecanlandıran gittiğim yerde araba kullanmak, ama bu Amerika’da bir başka. Bu ülkede tabelaları çok dikkatli takip etmelisiniz ve döneceğiniz sapağa ayrılan şeride zamanında girmelisiniz. Eğer sapağı kaçırırsanız vay halinize. 2010 yılında Houston’da kaçırdığım sapağa dönebilmek için 35 km yol gitmek zorunda kalmıştım. Neyse gelelim dünyanın her yerin de olduğu gibi burada da yollar ve köprüler paralı. Endişe etmeyin New York ve çevresinde bulunan bütün paralı yollara ait gişelerde görevli bulunuyor. Herhangi tag cihazına ihtiyacnız yok, bozukluk bulundurun yeter. Manhattan dışında kalıyorsanız 278 numaralı yolu kullanarak direkt olarak Newar bölgesine tek bir köprü ile ulaşabilir ve trafiğe yakalanmazsınız. Köprü ücreti 13$ ama gerçekten değiyor. New Jersey’den başlayıp Philadelphia’ya kadar uzanan New Jersey Turnpike bulunuyor. Ücreti giriş çıkış yaptığınız noktalara göre farklılık gösteriyor. Ben 1-2 sefer kullandım bu yolu onun dışında hem ücret ödemeden hemde geze geze yol yapmayıtercih ettim. Sözün kısası Manhattan’a arabayla yaklaşmayı denemeyin… Önemli bir nokta ise New York bölgesinde Manhattan dışında yol alırken (New Jersey’de bulunmuyor.) paralı yok ve gişe tabelalarını dikkatli izleyin. Çünkü bir anda yolun üzerinde bizde ki ogs benzeri okuyucu cihazlarla karşılaşabilirsiniz. Yani bazı yollarda gişeleri yolun sağında bir yan yol oluşturarak kurmuşlar. Eğer yanlışlıkla bir kaçak geçiş yaparsanız endişe etmeyin, bizde ki gibi kat kat cezası yok, arabayı teslim ederken kaça geçiş yaptığınız yerdeki ücret ne kadar ise o kadarını kredi kartınızdan çekiyorlar, telaş yapmayın. Emniyet kemerlerinizi takın, hız sınırlarına uyun, sinyal vermeden geçiş yapmayın, döneceğiniz sapağa 1 metre kala girmeye çalışmayın, heyecanlı bir treafik deneyimi sizi bekliyor.
Manhattan’da Ulaşım;
Metro İstanyonu
Araba kiralamış olsanız bile Manhattan içerisinde arabayla turlayamazsınız. En güzel ulaşım tabi ki tabanvay ama tecrübe etmek isteyeceğiniz ve aslında görülmesi gerekenler ve yapılması gerekenler listenizde yer alması gereken metro var… Buşehirde hayran kaldığım tek unsur metro hattıdır. Kesinlikle sizi korkutmasın, hem güvenli, hem hızlı hemde tahmin edemeyeceğiniz kadar kolay. Tabi doğal olarak biraz zorluk çekiyorsunuz ama mantığını kavrayınca her şey çok eğlenceli bir hal alıyor. Küçük bir tavsiye eğer iphone kullanıyorsanız, NYC Subway isimli harika bir uygulama var. Orada internet hattını kullanamayacağınız için gitmeden önce gitmek istedğiniz lokasyonları belirleyerek, nereden nereye nasıl gitmek istediğinizi bu uygulama sayesinde öğreneceksiniz. Ben gitmeden önce gideceğim yerlere nereden gideceğimi belirleyerek, uygulamaya sordum ve bana göstermiş olduğu güzergahı iphone da fotoğraflayarak orada kullandım. Her hatta ait bir renk mevcut, bu uygulama size hangi renk hattı kullanmanız gerektiğini ve kaç numaralı trene binmeniz gerektiğini söylüyor. Tek yapmanız gereken yer altına inen noktayı bulmanız. Sokak ve cadde isimleri net ve heryerde yazılıolduğu için istasyonun yerini bulmanız çok kolay olacaktır. Metro için bilet almak ise çocuk oyuncağı… Metroya bineceğiniz durağa inince sizi otomotik bilet makineleri karşılıyor. Kredi kartınızla iki saat geçerli tek yön biletinizi alabilirsiniz. Metro kart ile uğraşmaya değmez, çünkü o manyetik zımbırtılar kolaylıkla bozulabiliyor ve sorun çıkarabilir.

Times Square
Times Square ile Central Park arasında metroya binmenize gerek yok, mesafeyi kolaylıkla yürüyebilirsiniz. Hem görmeniz gereken yerler hemde hediyelik eşya dükkanları var. Ama Time Square’den veya Penn Station’dan, Brooklyn Köprüsü’ne yada South Ferry’e gitmek için metroyu kullanmalısınız. Mesafeler ve yürüyüşyetiniz, metroya nerden nereye binmeniz gerektiğini söyleyecektir.
Yıllarca Metin Akpınar ve Zeki Alasya“Nereye bakıyor bu adamlar…” diye dalga geçtik şimdi siz kaldırın başınızısaatlerce izleyin Times Square’de ki reklamları…


Yapmadan Dönmeyin;

Central Park
Empire State Building
Manhattan’da bu yapılması gerekenler kişiden kişiye değişiklik göstermez. Bu şehirde her New York’lu turistin yapması gereken şeyler aynıdır. Bunların başında Penn Station da bulunan Madison Square Garden gelmektedir. Aslında başında sayılmaz ama Manhattan’a giriş noktanız Penn Station ise çıkış noktanız burası olmaktadır. Ben Madison Square Garden’ı görünce aklıma, başrollerini Russel Crowe’nin oynadığı 2005 yapımı Cindirella Man isimli film geliyor. Gitmeden önce araştırmama rağmen bize uygun herhangi bir aktivite bulamadım. Penn Station merdivenlerinden çıkınca sizi karşılayan 10. Cadde Times Square davet etse de siz aldırış etmeyin ve solunuzda ki 34. Caddeyi başınızı yukarı kaldırarak takip edin. Birkaç blok sonra sizi King Kong karşılayacaktır Empire State’in çatısında. Önünde ki duvarında yazıyor olmasa inanmazsının Empire State olduğuna. Ancak içine girince karşılaştığınız lobi size hoş geldin diyor. Onun dışında bir heyecan yok burada, yukarı seyir katına çıkmak isterseniz buyurun ama tavsiyem Rockfeller Binası’na gidip onun seyir katına çıkmanız ve “Heh şimdi işte orda Empire State” demeniz…


Disney Store

M&M World
Empire State binasından çıkıp sola doğru başlayın yürümeye gökdelenlerin gölgesinde. Amerikalı ifadesi ile yine birkaç blok yürüdükten sonra artan kalabalık size Times Square’ye yaklaştığınızı anlamanıza yardımcı olacaktır. Fazla abartmaya gerek yok işte ordasınız reklamları izleyin resim çekin, Toys R us’a atın kendinizi. Çocuk olmayı dileyeceğiniz yerlerden biri, bu üç katlı oyuncak dünyası çok hoşunuza gidecek. İlgilenenler için küçük bir not, Star Wars ve benzeri figürler Target, Wallmart gibi yerlerde aynı fiyat. Aynı kaldırımda Kuzeye yani Central Park’a doğru yürümeye devam edin, Times Square meydanından ayrılmadan önce Disney Store ile karşılaşacaksınız. Eğlence burada da devam ediyor, ToysR us’ta ulaştığınız çocukluğunuzdan çıkmadan atın kendinizi içeri. Süper kahramanlara ait figürler kostümler oyuncaklar… Central Park’a ulaşana kadar çocukluktan çıkmak yok. Eğer sizde benim gibi M&M hastası iseniz, sizi büyük bir sürpriz bekliyor. Disney Store’dan çıkınca karşı kaldırıma geçin çünkü m&m world mağazasını yolun karşısında görünce çılgına dönebilir ve bir New York’lu sürücü tarafından ezilebilirsiniz. Şaka bir yana Times Square’den ayrıldıktan sonra sağınızda kocaman bir dönen m&m ile karşılaşacaksınız. Harika bir his çünkü içeride daha önce görmediğiniz çeşit m&m şekerleme ile yüzleşeceksiniz. Farklı çeşit isterseniz kendinizin için ortaya karışık şekerleme yapabilirsiniz. Benim tercihim Target yada benzeri bir marketten en büyük olan party size paketinden almak olur. Bırakın Türkiye’yi havalimanında bile o fiyatlara almanız mümkün değil. Neyse devam edelim yolumuza, içeride yediğiniz şekerlerin arttırdığı mutluluk duygusuyla binaların gölgesiyle yürümeye devam ederken karşıdan Central Park’ın bir ucunu görmeye başlıyorsunuz. Bu şehirde ki en güzel ve New York’u en iyi anlamanız sağlayan yer burası. Şehrin karmaşasında yaşayan New York’luların yaşam tarzını anlatan bir şiir gibi burası. Parklarda oynayan çocukların gürültüsü şehrin içinde sizi bambaşka bir yere götürüyor, ağaçların arasında görülen binalar farklıyüzlerini gösteriyor. Bu şehirde yapılması gerekenlerin başında “Central Park’ta Piknik Yapmak” geliyor. Dalga geçmiyorum, yola çıkarken yanınıza biraz kuruyemiş almayı unutmayın, uçakta size dağıtılan küçük pikeleri ve yastıklarıatın sırt çantanıza, Target’tan “Baby Carrot”, birbirinden güzel sandviç ekmeklerinden ve yanına krem peynir, cips ve özel sosunu, ne içmek istiyorsanız onu alın ve bir tam gününüzü Central Park’ta sincaplarla birlikte piknik için ayırın.
Central Park

Yankee & Red Sox Beyzbol Maçı
Eğer şanslıysanız Yankee Beyzbol maçına gidebilirsiniz. Seyahat programınıza göre internette yapacağınız küçük bir araştırma ile size uygun tarihlerde herhangi bir maç var mı bulabilirsiniz. (www.ticketmaster.com) Sanırım ben çok istemişim ve şansıma beysbol tarihinin en önemli iki takımının derbisi vardı; Yankee & Red Sox…Türkiye’ye bilet göndermiyorlar, ben orda yaşayan bir arkadaşım sayesinde temin ettim bileti. Yankee Stadium’a ulaşmak metro ile çok kolay tek hat üzerinden ulaşabiliyorsunuz. Maçın derbi olmasından mı bilmem ama ambiyans müthişti. Amerikan romantik komedi filmlerinde karşılaştığım o sahneyi bizzat yaşamak gerçekten harika. Fanatizm farklı bir boyutta tabi, iki takımın taraftarları da aynı tribünü paylaşabiliyor. New York’u gezmeye gelen biri olarak tabi ki takımım Yankee olacaktı ve maç öncesi en azından bir şapkamız olsun istedim. Stad içinde Yankee orijinal ürünlerinin satıldığı bir mağaza var. Buradan yanınızda hatıra olarak götürmek isteyeceğiniz bir çok şey bulabilirsiniz. Sosisli ve patlamış mısırınızı alarak size ayrılan yerden maçı keyifle izleyebilirsiniz. Bu elemanlar heryerde ve her konuda olduğu gibi şov yapmayıçok seviyorlar. Sanki play station oynundaymışcasına, buraya dikkat edin, hd görüntü kalitesine sahip devasa skor board var ve maç öncesi röportajları,oyuncuları ve oyuncuların özelliklerini gösteriyorlar. Neyse maçın sonucu Yankee’ler kazandı ama bence centilmenlik kazandı. Dönüş yine kolay tek bir metro ile Times Square yada Penn Station’a ulaşabilirsiniz. Gelelim Broadway Köprüsü’ne… Size tavsiyem Penn Station yada Times Square’den Broadway Köprüsü’ne yürümeyin, çünkü zaten köprünün ortasına ulaşmak için yürüyeceksiniz. Bu nedenle köprünün keyfini ayak ağrısına bırakmamak için metro ile ulaşın. Köprünün üzerine ve manzarasına ulaşabilmek için uzun ince bir yolda yürüyoruz, bisiklet yolu yanınızda ihlal etmeyin… Köprü’de ne mi var? Adının ve yapıldığı tarihin yazdığı plaka var J Ufaktan ve uzaktan bir Manhattan manzarası, o da Empire State görüldüğü için… Üşenmek yok oraya kadar gitmişken tabana kuvvet.
Brooklyn Bridge
Köprüden ayrılınca sola doğru takip eden Water St. Birkaç blok takip edin, sağ tarafınız Financial District’e yani Wall St.’e ulaşacaksınız. Bir uçta siz önünüz Wall St. Ve karşınızda Dünya Ticaret Merkezi… Eğer Wall Street olaylarının olduğu zaman takip ettiyseniz yaşanan olayları gözünüzde canlandırabilirsiniz. Çünkü beni çok etkilemişti. Günlerce süren protestoları ve şikayetlerini dile getirme tarzları gerçekten etkileyiciydi. Bu protestonun asıl nedeni ülkenin Wall St. Kaynaklı1929 yılında yaşamış olduğu Büyük Buhran… Bütün Dünya’yı etkileyen bu kriz, bölgeye adım attığınızda içinizi bunaltan gökdelenlerin gölgeleri gibi kaplamışülkeyi ve dünyayı. Gezerken oralarda aman ne var işte borsanın ve büyükşirketlerin olduğu binalar olarak düşünmeyin diye kısaca özetlemekte yarar var. Yerküre 1. Dünya Savaşı ile çalkalanmaya başlarken ekonomik daralma, Amerika’nın lokomotifi görevini gören Manhattan’da batma tehlikesi ile karşı karşıya gelenşirketlerin birbirleri ile birleşmeleriyle sektörel tekelleşmelere neden olur. Bu noktada sıkıntı baş göstermeye başlarken, 1. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile birlikte Amerka, Almanya ve İngiltere’den savaş tazminatı talep etmektedir. Bu noktada savaşı verdiği kredilerle destekleyen yönetim, Almanya’nın para basarak savaş tazminatını ödemesini kabul etmemiş bu nedenle tazminatları altın olarak talep etmiştir. Malum altın rezervlerinde ki sıkıntı nedeniyle tazminatlar ödenememiş, Amerika Hükümeti tazminatlarını ödeyebilmesi için karşıülkelere kredi vermeye devam etmiştir. İşte işin özeti bu aslında, bundan dolayı ülkede çok büyük bir kriz yaşanmaştır. Sadece bilmenizi istedim, paraya parayla ve parayla dünyaya hükmeden caddelerde dolaşıyorsunuz.

Bu ülkede yaşamadığım için siyasi yönünü ya da etkileri bilmiyorum ama Avrupa’da karşılaştığım eylemler ile karşılaştırdığım zaman bu insanların duyarsız olmadığını ve seslerini duyurma biçimleri etkilemişti beni. Neyse konudan çok saptık ve bu yazıların sosyalist bir propagandaya dönüşmeden geçiyorum J
Sırada ise World Trade Center var. Şimdi ise bölgede yerine yeni inşa edilen ticaret merkezini görebilirsiniz. Her zaman dünyanın herhangi bir noktasına gitmeden önce yaptığım bir şey var. O da seyahat edeceğim yerin önceden inetrnette videosunu bulup izlemek. Çünkü televizyonda bir filmde, belgeselde yada youtube da bir video da gideceğiniz yeri izlemek ile canlı çıplak gözle görmek arasında ki farkın vermiş olduğu hissi seviyorum. Dünya Ticaret Merkezi’de bu hissin yoğun olarak karşıma çıktığı yerlerden biri. Çünkü yaşanan trajedi ve olay böyle bir yerde inanılmaz. Biraz çizgi filmvari gelebilir ama dünyanın seyrini değiştirmiş bir olayın, bu çok tarihi bir olayda olabilir yakın tarihte yaşanmışta, o olayın yaşandığı yerin merkezinde olduğum zaman gözlerimi kapatıp o anı canlandırmaya ve yaşamaya çalışıyorum. Hissettiğim duygu; bana dünyanın bambaşka bir noktasında olduğumu anlatıp mutlu olmamı, burada olup buralarıgörebildiğim için kendimi şanslı hissetmemi, ve gözlerimi kapatıp hayalini kurduğum yaşanmışlığı hissettiğimde heyecanlanmamı sağlıyor. Dediğim gibi bu mişli geçmiş zamanda yapılmış olan piramitleri gördüğümde de, hergün televizyonda yada sinemada izlediğimiz filmlerin çekildiği Universal Stüdyolarının içerisinde gezerken de hissetiğim bir duygu. Keşfetmek gerçekten başka bir duygu. Dönüyoruz Manhattan’ı keşfetmeye… Özgürlük Heykeli görülmesi gereken yerlerden biri ve rotamız bu miladi simgeye. Burayı görmek için iki alternatifiniz var. Ya seyahati planlarken Wall St. Aşağısında bulunan Batery Park’ta yani South Ferry gölgesinde bulunan ama belli günlerde ve saatler de kalkan tur gemilerine yetişmeniz yada –tavsiyem budur – Penn Station da yada Times Square’de hop on hop off otobüs turlarını satan elemanlardan Ferry turunu yani bot turunu satın almanız. Hem Times Square yakın hem de daha rahat ulaşabilirsiniz. New York’u gece uzaktan görmek istiyorsanız Özgürlük Heykeli’ni görmek için seçeceğiniz saat güneşin batmasına yakın olsun. Bu sayede hava kararmadan Özgürlük Heykeli’ni görebilir dönüş yolunda ise hava kararmış olur ve uyumayan şehri ışıklarında seyredebilirsiniz. Bir taşla iki kuş vurun.

Broadway şovlarına gelince, Elton John müzikleri eşliğinde Andile Gumbi’li The Lion King; Benny Anderson müziği eşliğinde Judy Mclane veChristy Altomare’li Mamma Mia!; Andrew Lloyd Webber müziği eşliğinde Ricky Martin’li Evita; John Kander müzikleri eşliğinde Amy Spanger’lı Chicago, izleyebileceğiniz birbirinden mükemmel Broadwayşovlarından bazıları. Bilet fiyatları 35$’dan başlıyor. Tavsiyem biletler için aceleci davranmamanız, şhov öncesi kalan biletleri Time Square’de bulunan gazete bayilerinde uygun fiyata temin edebilirsiniz.
Adrenalin sevenleri unutmadım, özellikle roller coaster hastaları için mükemmel bir yer var ve heyecanın adı; Six Flags Great Adventure & Wild Safari… Dünyanın en hızlı ve en piskopat (bağışlayın, açıklayıcı başka kelime gelmiyor aklıma) roller coaster’ına binmek için hazır olun. 200 Km hıza 3.5 saniyede çıkan ve 90 derece açıyla 120 metre yukarı çıkaran King da Ka ve El Toro adlı hızlıtrenlere merhaba deyin. Dünyanın birçok yerinde bu adrenalin canavarlarınıziyaret etme fırsatı buldum, Barcelona yakınında bulunan Port Adventura’da ki Frius Baco ve Six Flag’ta bulunan bu iki canavar favorilerim arasındadır. Bir tam gününüzü geçirebileceğiniz bu macera dolu yeri keyifle yaşamalısınız. Adresi nette bulmanız kolay, gps haritanızda mutlaka vardır, araba kiraladıysanız ulaşmak gayet kolay, üstelik Jackson Premium Outlet çok yakınında aynı gün içerisinde hem alışveriş hem eğlence… http://www.sixflags.com/national/index.aspx
 
New York ve Çevresinde Alışveriş;
Jersey Shore Premium Outlet

Gözünüzün önünde Tommy Hilfiger, Gap, Calvin Klein ve daha bir çok markanın canlandığınıhisseder gibiyim. Amerika seyahatlerinin en güzel kısmı sanırım valizleri tıka basa doldurmak ve dönüş yolculuğunda ağırlık sınırına takılıp takılmayacağının stresidir. Jfk’dan uçuyorsanız endişe etmeyin valizleri istediğiniz gibi doldurun, sorunsuzca geçmenize yardım edeceğim. Öncelikle bilmeyenler için iki farklımağaza zincirinden bahsetmek istiyorum. Bunlardan biri Ross Dress For Less diğeri Burlinghton… Önce şunu belirteyim Ross mağazalarında hızlı bir tur ile marka ürünler bulabilirsiniz bulamazsanız zaman kaybetmeyin. Bu mağazaların lokasyonlarını internetten çıkarabilirsiniz. Bu noktada google maps size çok yardımcı olacaktır. Çünkü orada mağaza olup olmadığını Amerika’da sunulan sokak görüntüleme ile kontrol edip yol haritanıza eklemeniz. Dolaştığınız yol üzerlerinde yeni açılmış ama ineternet sitelerine henüz belirtilmemiş mağazalarla karşılaşmanızda bonus olacaktır. Bu mağazalarda aklınıza gelebilecek tüm markaları bulabilirsiniz. Ross’lar biraz da ha karışık bedeninize göre kıyafetlerin olduğu standa gidip aramanız gerekiyor. Ama Burlinghton’larda marka marka ayrılmış raflar. Kısaca bu mağazaları gezmenizi tavsiye ederim hele indirime girmiş olan bir mağazayı yakalarsanız zaten indirimli olan ürünleri daha da indirimli alabilirsiniz. Mesela 9$ timberland ayakkabı bulabilirsiniz. Manhattan’a en yakın mall ise Newar havalimanının yanında bulunan Jersey Garden Mall, burada Armani, Tommy, Guess, Timberland mağazaları mevcut. Armani mağazasında bulduğunuz her şeyi alabilirsiniz. Çünkü New York, New Jersey ve Philadelphia civarlarında ki bütün mall’leri gezdim en uygun fiyat burada. Tommy Hilfiger’a gelince yine bütün yerlerde aynı fiyatlar mevcut ama size bir ipucu; tommy mağazasında özellikle kasada sizinle ilgilenen çalışanla yakınlık kurmaya çalışın, ondan promosyon kartı varsa verip veremeyeceğini sorun. Benim başıma gelen olay şu; tepeleme doldurduğum sepetim ile kasaya ulaştığımda benimle ilgilenen kızla biraz sohbet ettim ve bütün ürünleri geçirdikten sonra herhangi bir promosyon olup olmadığı sordum, kızda kendi cebinden personele ait indirim kartını çıkarıp barkod okuyucudan geçirdi ve bir anda %25 indirim aldım. O indirim kartlarından istediğimde 2-3 tane verdi. Tommy bayan çantaları kendi mağazasından almayın, az önce bahsettiğim Burlinghton ve Ross mağazalarında hem daha çok çeşit hemde daha uygun fiyat. Ayrıca sadece Tommy yok Guess, Calvin Klein ve Nine West markalı çantaları da bulabilirsiniz. Tekrar Tommy’e dönecek olursak demek istediğim biraz cana yakın davranın, belki indirim alırsınız. Guess markası ise Jersey Garden Mall hariç diğer mall’lerde biraz daha uygun fiyatlı, özellikle Woodbury Commons outlette daha uygundu. New York’ta alışveriş için New Jersey bölgesine inmeniz New Jersey Turnpike yada alternatif yolları kullanarak Philadelphia yakınlarına kadar ilerlemeniz gerekecek. Güzergah üzerinde belirleyeceğiniz Ross ve Burlinghton mağazaları ile alışverişten başınızı kaldıramayacak, mağaza ve ürün görmekten fenalık geçireceksiniz. Seyahatiniz boyunca alışveriş yoğun gezmek istiyorsanız, rotanıza eklemeniz gereken internet yardımıyla Premium Outlet’ler zinciri. Jersey Shore Premium Outlet, Jackson Premium Outlet, Woodbury Commons Premium Outlet gibi… Bunlara ek olarak Franklin Mills Mall bulunuyor, mutlaka uğrayın. Beyler, Sony ürünlerini almak için acele etmeyin Jersey Shore Premium outlet bölgede ki en uygun fiyatlı Sony outletine sahip, burada acaba diye düşünmeden alışveriş yapabilirsiniz. Timberland, Gap ve Calvn Klein içinde aynı şey geçerli, yani bütün mall’lerde aynı fiyat. Aynı fiyat dememe aldırmayın pahalı değil, sadece daha ucuzunu bulur muyum diye düşünmeyin alışveriş yapın. Bazılarınızın Apple ürünlerine nerden ulaşabiliriz dediğini duyar gibiyim, bunun için Manhattan’da Central Park’a yakın olmanız gerekiyor. Cenral Park’ın Times Square tarafında bulunan girişini solunuza alın, sol tarafınızda park bitince karşınıza çıkan ufak meydanda dev bir camekan içerisinde Apple Elması sizi karşılıyor. Acaba mağaza nerde diye düşünerek yanına yaklaşınca o camekanın alt katta bulunan mağazaya giriş kapısı olduğunu göreceksiniz. Ipad yada Iphone dışında ipod gibi bir ürün almayı düşünüyorsanız en iyi fiyatı Target Marketlerinde bulabilirsiniz. Beats By Dr kulaklık için Apple mağazası uygun olacaktır, ama bose gibi başka marka istiyorsanız tercihiniz yine Target olmalı. Notebook almayı düşünenler ise Best Buy mağazasına… Hediyelik eşyalar için Times Square’de yürürken birçok dükkan ile karşılaşacaksınız.
Bu belirttiğim mall’lerin dışında en şok rağbet gören markaların mağazalarının bulunduğu alışveriş merkezlerine rastlarsanız internet araştırmalarınızda, görmezden gelin. Benim bahsetmiş olduğum yerler uygun fiyatlı bütün markaları bulabileceğiniz lokasyonlar. Bana güvenin 9 günde bu bölgede 1700 km yol yapmış biri olarak en ince ayrıntısına kadar araştırdım ve daha önceki Amerika seyahatlerimde edindiğim tecrübeler ile doğruluk oranıkesindir.
Outlet’ler ve Mağazalar için;
Hooters
Yeme içme aktivitelerini de alışveriş bölümünde anlatmamda bir sakınca yok sanırım. Bir Amerikan klasiği Mc Donald’s, Burger King gibi fast food zincirleri tahmin edebileceğiniz gibi her yerde. Amerika ve yemek deyince benim aklıma Hooter’s geliyor. Bu mükemmel tavuk kanatları yapan yeri internette küçük bir araştırma sonucu bulabilirsiniz. Türkiye’de geçen sene açılması gündeme geldi fakat bizim topluma uygun bir konsepti yok. Ne demek istediğimi resimlerde daha iyi anlayacaksınız. Özenle seçilen bayan garsonların hizmet verdiği bu yerde tavuk ve müthiş patates kızartmalarının tadına bakın. Onun dışında yemeği Avrupa’da olduğu gibi dert etmiyoruz. Marketlerden temin edebileceğimiz envai çeşit peynir ve sandviç ekmeği ile süper soslarını tadabileceğimiz büyük boy cipsler eşliğinde karnımızı rahat rahat doyurabiliriz. Biskevüt ve çikolata çeşitleri zaten sınırsız. Sabah kahvaltıları için arada yakınınızda bulabilirseniz Dunkin Donuts ile tatlandırabilirsiniz. Starbucks severler için ise zaten Amerika özellikle New York bir cennet, hemen hemen her plazanın altında mevcudiyeti sağlamış durumda.
 

Ömer Faruk EREN
Ağustos 2012 New York

2 yorum:

  1. Samimiyetle takdir ediyorum sizi, tam bir gonulden yazi ornegi.

    YanıtlaSil
  2. Herzamanki gibi çok çok güzel ve detaylı bir rehber oldu bize, emeklerinize ve kaleminize sağlık...

    Işıl Akdoğan

    YanıtlaSil